Bak Fıkrayı Biliyorsanız Anlatmıyayım

6 Ağustos 1937: Yıllar önce bugün, fıkra anlatan bir adam fıkraya başlar başlamaz ikide bir "Biliyor musunuz bu fıkrayı? Bak biliyorsanız anlatmıyayım. Daha önce duydunuz mu doğru söyleyin." laflarını söyleyerek anlattığı fıkranın içine etti.

Dursun Şaşmaz isimli vatandaş, meyhanede arkadaşlarıyla oturup bir yandan demlenmekte, bir yandan da muhabbet etmekteydi. Ama henüz sarhoş olmamıştı, kafası biraz güzeldi o kadar.

Dursun'un arkadaşları çok kafa insanlardı. Yapılan geyiğin haddi hesabı yoktu. Derken Dursun da bu geyikten kendi payına düşen saygıyı almaya karar verdi. Bir fıkra anlatarak arkadaşlarını gülmekten öldürecekti ve onların gözünde çok daha önemli bir insan halini alacaktı, hak ettiği saygıyı görecekti artık.

Bir an için muhabbet durulmuş, ortalık sessizleşmişti. Bu fırsatı kaçırmadı Dursun, "Size bir fıkra anlatayım mı?" diye sordu. Arkadaşları da büyük bir heyecanla "Anlat hacı tabii yaa" dediler.

"Bir İngiliz, bir Fransız, bir de bizim Temel.." diye başladı, ama hemen arkasından büyük bir heyecan kapladı bütün vücudunu. Titremeye başladı. O tarifsiz korkuyu içinde hissetti: Ya arkadaşları fıkrayı beğenmezse? Ya komik anlatamazsa? Daha da kötüsü, ya fıkrayı zaten daha önceden biliyorlarsa???

"Duydunuz mu bu fıkrayı daha önce?? Bak oğlum biliyorsanız söyleyin, boşuna anlatmıyayım" dedi Dursun, arkadaşları bilmediklerini söylediler. Sonra devam etti Dursun, bir cümle daha söyledi. Bir yandan da arkadaşlarının yüz ifadelerini kontrol ediyordu, acaba fıkrayı biliyorlar mı diye! Ve bir anda tekrar heyecan baştı Dursun'u.

"Oğlum biliyorsunuz dimi ya? Anlatmıyayım bak biliyorsanız" dedi. Ama arkadaşları tekrar bilmediklerini söylediler. Bu şekilde fıkranın sonuna kadar belki 100 defa bu soruları sordu. En sonunda fıkra bittiğinde de, sorulan sorulardan sıkılan arkadaşları aslında komik olan fıkraya hiç gülemediler, çünkü hevesleri kaçmıştı.

İşte dünyada ilk kez Dursun Şaşmaz isimli vatandaşta görülen bu rahatsızlık, daha sonra bulaşarak yaygınlaştı. "Fıkrayı biliyorsanız anlatmayayım hastalığı" olarak tıp literatüründe yerini alan bu rahatsızlık sonucu, anlatılan fıkranın içine edildiği ve anlatan kişide paranoyak etkilere yol açtığı ortaya çıktı. Dünya Sağlık Örgütü(WHO)'nün en tehlikeli hastalıklar sıralamasında şu anda 4. sırada yer alıyor.
FriendFeed ile Paylaş

3 yorum:

kitap gibi kız dedi ki...

güldürdün beni yine. bir haftadır yoktun yoksa artık yazmayacak mı demiştim

Maya dedi ki...

:))) bende de var o hastalıktan

son kıllanma tarihi dedi ki...

gençler, şu anda bratislava'dayım ve bilgisayarım ne yazık ki yanımda değil. vakit buldukça girmeye çalışıyorum ama bu çok nadir oluyor. 26 ağustosta geri dönünce tekrar aynı hızla yazı yazmaya devam edeceğim=) takip etmeye devam edin yani=)

Yorum Gönder