Bir Arkadaşa Bakıp Çıktı

27 Ekim 1986: 80li yıllar, bir çok farklı şeyle anıldı hep. Ama en çok da, o ilginç kıyafetler, diskolar, eğlenceli disko müzikleri ve o eğlenceli müziklerde edilen garip danslar akılda kaldı. 86 yılı da, tüm ihtişamıyla 80lere yaraşır bir şekilde devam ediyordu.

Yılmaz Yorgancı 23 yaşında bir üniversite öğrencisiydi. Aslen Adanalı'ydı, ama İstanbul'da okuyordu. 3 yıllık sevgilisi Aydan ile ayrılalı henüz 2 ay olmuştu ve hala büyük bir bunalımdaydı. Oysa ki eskiden böyle miydi Yılmaz? Her gece ayrı bir diskoda çılgıncasına eğlenirlerdi hep arkadaşlarıyla. Bir gece o diskoda, ertesi gece öteki diskodaydılar. Bu alemde tanınıyorlardı artık.

Ama Aydan'la ayrıldıktan sonra, bir süre kendine gelemedi Yılmaz. Eski ihtişamlı günlerinden eser kalmamıştı. Kankaları Atilla ve İbrahim bu durumdan hiç memnun değildiler. Yılmaz'ı eski günlerine döndürmek istiyorlardı. Böylece yine eskisi gibi çılgınca eğlenebilirler, bir sürü kız tavlayabilirlerdi! Ne kadar dil döktülerse de, Yılmaz'ın canı hiçbir şey yapmak istemiyordu. Tek yapmak istediği evde robdöşambrı ile boş boş oturup viskisini içmekti.

En sonunda Atilla ile İbrahim'in aklına cin gibi bir fikir geldi. Yılmaz'a, Aydan'ın yeni bir sevgili bulduğu ve her gece başka bir diskoda çılgınlar gibi eğlendikleri yalanını söylediler. Bunu duyan Yılmaz, resmen deliye döndü. Ayrılalı henüz sadece 2 ay olmuş, ama o Aydan denilen galtak çoktan başkalarıyla fingirdeşmeye başlamıştı öyle mi? Heeeeyyyyytttt ulaaaannnn, Matkap Yılmaz geri döndü ahaliiiii!!!!

Yılmaz'ın böyle gaza gelmesine sevinen Atilla ile İbrahim, o gece en sevdikleri mekan olan Canısı Disko'da buluşmak üzere söz aldılar Yılmaz'dan.

Dolabından, daha önce ahalide kimsenin giymeye cesaret edemediği en uçuk kıyafetleri seçen Yılmaz, o gece bir sürü kızla eğlenmeye and içti. Eski Yılmaz'ın geri döndüğünü bütün ahaliye duyurmalıydı!

Akşam olduğunda arabasına atlayarak doğru Canısı Disko'ya gitti. Mekanın dışından bile o inanılmaz müzikler duyuluyordu. Yılmaz tam moduna girmişti. Ağzında sakızıyla mekanın kapısına gelince, kapıdaki iriyarı görevliler tarafından durduruldu Yılmaz. "Hey dostum naber? Matkap Yılmaz geri döndü anlıyor musun beni? Müzikler feci değil mi?" diyerek içeri girmeye yeltendi. Sonuçta buraların devamlı müşterisiydi değil mi? Onu tanıyorlardı, içeri almaları gerekirdi. Ama görevliler yine durdurdular Yılmaz'ı, "Damsız almıyoruz kardeşim!".

O anda başından aşağı kaynar sular dökülür gibi oldu Yılmaz'ın. Damsız almadıklarını biliyordu, ama bunca sene hep Aydan'la birlikte girdikleri için hiç sorun olmamıştı. Ve onu tanıdıkları için bu sefer de sorun olmayacağını düşünmüştü. Oysa ki şimdi, galtak Aydan kesin bu gece herhangi bir diskodaydı ve başka bir herifle dans etmekteydi, ama o bir diskoya bile giremiyordu! Amerikalıların dediği gibi, "Loser" mı olmuştu? Diye düşünürken, aklına daha önce denenmemiş bir fikir geldi!

Görevliye dönerek "Hey dostum, bir arkadaşa bakıp çıkıcam sadece" dedi! Görevli nasıl olduysa ona inanarak "Tamam dostum, ama çabuk ol!" dedi ve ona izin verdi!

Böylece tarihte ilk kez bir erkek bir gece kulübünün önünde "Bir arkadaşa bakıp çıkıcam" dedi! Ve yine tarihte ilk, ama bu sefer son kez bir erkek bir gece kulübüne "Bir arkadaşa bakıp çıkıcam" diyerek girmeyi başardı!

Diskonun önünde aç kurtlar gibi beklemekte olan ve içeri girmeyi bir türlü başaramayan bir grup abaza, Yılmaz'ın bu şekilde içeri girebildiğini görünce, onu resmen idolleri olarak benimsediler! Senelerdir ne yaptılar ne ettilerse, bir diskoya girmeyi bir türlü başaramamışlardı! Oysa ki bu genç adam, hiçbir şey yapmadan, sadece bir cümleyle içeri girmeyi başarmıştı! Ne yüce bir kişilikti!

Ve hemen bu grup da aynı taktikle içeri girmeye çalışarak kapıya yığıldılar! "Bir arkadaşa bakıp çıkıcaz!" diyordu hepsi! O anda da, kapıdaki görevli ne büyük bir hata yapmış olduğunu anladı! O kadar senelik çalışma hayatında, hiçbir abazayı içeri almamayı başaran o görevli, basit bir cümleye kanıvermişti!

Sonuçta, o abazaların hiçbiri tabii ki diskoya alınmadı. Ama yine de bu taktiği hepsi ömürleri boyunca benimsediler. Çünkü hayatlarında ilk kez birisi, onların başaramadıklarını başarmıştı! Bu yüzden de, daha sonraki yıllarda da bu taktiği hep denemeye devam ettiler! Bu cümlenin efsanesi, bütün dünyaya yayıldı ve bu cümle dünyanın her tarafında denenmeye başladı. Ama hepsi başarısızlıkla sonuçlandı! Daha sonra ortaya çıkan Apaçi Hareketi tarafından da benimsendi, yeni nesillere aktarıldı. Yılmaz Yorgancı ismi ise, hep bir umutla anıldı!
FriendFeed ile Paylaş

4 yorum:

Anken Stein ©8ex-en8 dedi ki...

Gün gelicek bu yaşadıgımız günleri de yazıcak bizden küçükler ;)

son kıllanma tarihi dedi ki...

Çocuğum olursa baba mesleğini yapacak inşallaaaahhh:P dükkan da hazır zaten:P

fishtank dedi ki...

'hey dostum bi arkadaşa bakıp çıkıcam.' çok komikti yine :D eline sağlık

son kıllanma tarihi dedi ki...

teşekkür ederim=)

Yorum Gönder