Şahin Model Arabayı Doğan Görünümlü Yaptı

20 Aralık 1996: Dönülmez akşamın ufkunda 3 kankasıyla birlikte geziyordu Serhat. Umut, babasının Doğan marka arabasını kaçırmıştı ve 4 genç bu arabayla o sokak senin, bu cadde onun geziyorlardı. Hava buz gibi soğuktu, ama buna rağmen açtıkları en güzide arabesk şarkılarıyla içleri ısınıyor, dışarıda üşüyen diğer insanları ısıtmak için açtıkları arabanın camlarından da dışarıya arabesk dinletiyorlardı. Böyle harika bir gece geçiriyorlardı.

Umut, Serhat'ın 3 kankasından birisiydi. Diğer ikisinin adları Selçuk ve Fatih'ti. Hepsi de 18 yaşındaydılar. Ehliyetlerini aldıklarından beri her gece bir başkası babasının arabasını gizlice kaçırıyor, gece evlerine dağılırken de gizlice aynı yere park ediyordu. Şansa bakın ki, hepsinin arabası da Tofaş Doğan'dı. Kendilerine Doğan Gençliği ismini takmışlardı. Ne kadar da karizmatiklerdi!! Sokakta bir kız gördü mü abanıyorlardı kornaya, kız dönüp arabayı gördü mü etkilenmek sözcüğü yetersiz kalıyordu. Resmen ağızlarının suyu akıyordu kızların!

Ertesi gece, sıra Serhat'a geliyordu. Ama Serhat'ın, kimsenin bilmediği bir sırrı vardı. Babasının arabası Doğan değil, Şahin'di! Ama bunu bir türlü kankalarına söyleyememişti, rezil olmaktan, dışlanmaktan korkmuştu. Ama artık kaçış yoktu, yarın napıcaktı?

Öncelikle biraz zaman kazanmalıydı. Düşünmek için zamana ihtiyacı vardı. Kankalarına, babasının birkaç gece arabayla işi olduğunu, bu yüzden arabayı kaçırmasının imkansız olduğunu söyledi. Sonra başladı beyin salatasına.. düşündü, düşündü, düşündü...

Aklına bir şey gelir gibi oldu, ama sanki hayalgücünü biraz fazla zorlamış gibi geldi. Bunu yapmak mümkün olabilir miydi? Tek şansı buydu, başka çaresi yoktu...

Babasının iş yerine gitti, babasıyla bir konuyu uzun uzun konuştu, tartıştı. Babası duyduklarına inanamadı, ama oğlu bu kadar çok üsteleyince, tamam dene bakalım dedi ve anahtarları Serhat'a verdi.

1996 yılında bugün, Doğan Gençliği tekrar buluştu. Umut, Selçuk ve Fatih her zamanki buluşma yerlerinde Serhat'ı bekliyorlardı. Serhat onları arabayla alacaktı.

Kendi aralarında konuşurlarken uzaktan bir korna sesi duyuldu, ani bir fren sesiyle önlerinde bir araba durdu. Gelen Serhat'tı. Şöyle dışardan arabaya baktı hepsi, sonra arabaya atladılar: "Güzel arabaymış kankaaa, en güzel Doğan seninkini seçtik valla!!"

Hiçbirisi, arabanın aslında Şahin olduğunu fark etmemişti. Çünkü araba dıştan bakınca aynı Doğan gibi görünüyordu!

Tarihte bugün ilk kez birisi Şahin model arabayı Doğan görünümlü yaptı ve "Doğan görünümlü Şahin" ortaya çıkmış oldu!

Serhat, babasından anahtarları aldıktan sonra arabayı sanayiye götürmüş, babasının arkadaşı olan bir ustaya fikrini anlatarak yapıp yapamayacağını sormuştu. Usta biraz düşünmüş, ama sonunda olur demişti. Böylece o sanayide ilk kez Doğan görünümlü Şahin yapılmış oldu.

Daha sonraki günlerde bu usta, dükkanının önüne "Doğan görünümlü Şahin yapılır" şeklinde bir tabela astı. Astığı gibi de dükkan müşteri kaynamaya başladı! Doğan görünümlü yaptığı Şahinler sayesinde çok para kazandı. Ama asıl önemlisi, yıllar sürecek yepyeni bir trend başlamış oldu! Bütün yollar, Doğan görünümlü Şahinlerle doldu, taştı. Daha ileri modifiyeler yapanlar ortaya çıktı. Modifiye araba fikri ortaya çıkarak bütün dünyaya yayıldı, dünyanın dört bir yanında modifiye arabalar görülmeye başladı, hatta bu bir çılgınlığa dönüştü, filmleri bile çekildi.

Eğer bugün bir Doğan görünümlü Şahin'e rastlarsanız, sol arka çamurluğunun iç yanında şu yazıyı görebilirsiniz: "Made in Turkey, Designed by Serhat".
FriendFeed ile Paylaş

2 yorum:

xLarge dedi ki...

hani derler ya eşek eşşektir. Biz de bu konserve kutusu görünümlü, kağıt üzerine cetvelle çizilerek modellendirilmiş guş serisine yapmadık aksiyon, etmedik aksesuar bırakmadık. güzel oldu kimisi, hala daha devam ediyoz Apachi dansına...

son kıllanma tarihi dedi ki...

çok büyük işler başardı bu gençler, büyük bir akım başlattılar!

Yorum Gönder