İstanbul'un Fethi

29 Mayıs 1453: Her sene bugün, insanları öldürerek, barbarca başkasına ait olana el koyarak, güç kullanarak, zorla ele geçirilen bir şehrin fethini kutluyoruz. Kutlu olsun! Her sene olduğu gibi yine bugün de "normalde" savaşa karşı olan sözde savaşkarşıtı gözüken insanlar, İstanbul'umuzun fethinin ne kadar da hayırlara vesile olduğunu, ne kadar da olağanüstü bir olay olduğunu söyleyecekler. Ve insanın sadece insan olduğunu, hangi milletten, dinden, devletten olursa olsun güç kullanarak öldürülmesinin cinayet olduğunu unutacaklar. Üstüne üstlük, insan öldürmeyi, güç kullanarak insanları dize getirmeyi kutlayacaklar da.

İşte o şanlı savaşın şanlı dakikaları geliyor, hem de direkt birinci ağızdan!

FriendFeed ile Paylaş

Dünya Taşa Oturmama Günü

Mayıs Ayı'nın 2. Pazar Günü(1955): 38 yaşında evli ve mutlu bir ailesi olan Dursun Gözünaydın, eşi ve 2 çocuğuyla o pazar günü annesini ziyarete gitmişti. Güzel bir kahvaltıyla başlayan gün, güzel sohbetlerle devam etti ve en sonunda akşamüstü ayrılık vakti geldi. Dursun ve ailesi evlerine gitmek için kapıdan çıkarken, Dursun'un eşi 2 dakikalığına lavaboya gideceğini, diğerlerinin bu arada ayakkabılarını giymelerini söyledi.

Dursun ve çocuklar ayakkabılarını giyip dışarıda beklemeye başladılar. Bir yandan da çocuklar babaanneleriyle konuşuyorlardı. Eşini bekleyen Dursun, annesinin evinin bahçesinde büyük bir taş bulup onun üzerine oturdu ve orada beklemeye başladı.

Ama poposunu taşa dokundurduğu anda annesi kafasını kaldırıp "Taşa oturma hasta olursun!" diye onu ikaz etti! Ani gelen bu tepkiyle irkilen Dursun, "Anne yaaa, 38 yaşına geldim hala taşa oturma diyorsun bana, kocaman adam oldum bana bir şey olmaz:)" diyerek annesine sitem etti.

Eşi lavaboda işini bitirip dışarı çıktı ve hepsi vedalaşıp evlerine döndüler. Gece uyurken karın ağrısıyla birden uyanan Dursun, yatakta bir sağa bir sola kıvranmaya başladı. Onun bu kıvranmalarına uyanan eşi, neyi olduğunu sordu. "Karnım çok kötü ağrıyo yaaaa!!!" diyerek hızla tuvalete koştu Dursun. Tuvalette motoru bozduğunu fark eden Dursun, o anda annesini andı. Taşa oturma dememiş miydi annesi! Niye dinlememişti ki onu?

Annesine ettiği sitem çok ağrına giden Dursun, gerekli mercilere başvurup ne gerekiyorsa yaptıktan sonra o günden itibaren bütün dünyada her yıl mayıs ayının 2. pazar gününün "Dünya Taşa Oturmama Günü" olarak kutlanmaya başlamasını sağladı ve milyonlarca insan, bir gün çocukları olunca anlayacakları annelerini büyük bir sevgiyle anmaya başladılar:)
FriendFeed ile Paylaş