
AQ Brothers grubu, 15 dakikalık bir gecikmeyle saat 22.15'te sahneye çıktı. Çıkmasıyla birlikte resmen bütün stadyum yıkıldı. 5 adet hareketli şarkı söyledikten sonra, gelmiş geçmiş en güzel aşk şarkılarından birisi olan "Ungrateful Cat(Nankör Kedi)"'e giriş yaptılar.
Şarkının başlamasıyla birlikte bütün stadyumda genç kızların içten gelen çığlıkları duyuldu. Genç delikanlılar ceplerinden çakmaklarını çıkartarak havaya kaldırdılar ve yakarak havada yavaşça bir sağa bir sola sallamaya başladılar.
O sırada New Mexico'da tatilde olan ve konsere sevgilisiyle gelmiş olan Emre Işıkçı, sigara içmiyordu. Ama Ungrateful Cat çalmaya başlayınca, adrenalin seviyesi en üst düzeye fırladı. O da stadyumdaki herkes gibi yerinde duramıyordu. Bu şarkı, sevgilisi Gülin ile onların şarkısıydı! Çakmaklarını havaya kaldırıp yakanları görünce, onun da içinden aynısını yapmak geldi. Ama çakmağı yoktu ki! Yanındaki insanlardan çakmak bulana kadar şarkı biterdi!
İşte o anda, tarihe geçecek bir hareket yaptı Emre! Elini, pantolonunun sağ arka cebine atıp cep telefonunu çıkardı. Tuş kilidini açtı ve ekranı sahneye dönük olacak şekilde telefonu yukarı kaldırarak yavaşça sağa sola sallamaya başladı! Sanki elindeki bir çakmakmış gibi! Bir yandan sevgilisine sımsıkı sarılıyor, bir yandan da telefonunu havada yavaşça sallıyordu.
O anda stadyumda bulunan insanlar, Emre'nin yaptığı bu hareketi gördüler. Ve bir süre sonra, tribünlerdeki dinleyicilerin arasından başka bir cep telefonu havaya yükseldi! 5 saniye sonra karşı tribünlerden 2 telefon daha yükseldi. Saha içinden de teker teker telefonlar yükselmeye başladı. Derken, stadyumda yüzlerce cep telefonu havaya kalkmış bir şekilde şarkıya eşlik etmeye başladılar.

O konserden sonra hiç bir konser eskisi gibi olmadı. Ne zaman slow bir şarkı söylense, cep telefonları havaya kalkarak anlamsız bir şekilde sallanmaya başlandı. Ama bu anlamsız hareket, anlaşılamayan bir şekilde bütün seyircinin mest olarak kendinden geçmesine sebep oldu. Ve bu yüzden de Emre Işıkçı tarihteki yerini alarak, her slow şarkıda adı bir kez daha yad edildi. Eğer bugün konserlerdeki slow şarkılardan bu kadar çok haz alıyorsak, kuşkusuz bunu Emre Işıkçı'ya borçluyuz.

2 yorum:
hahaha şarkı isimleri harika :D bir de konserde çalan şarkıyı telefonla karşı tarafa dinletme olayı vardır ki şimdiye kadar karşı tarafın birşey anladığı görülmemiştir :D harika bir yazı olmuş eline sağlık :)
o karşı tarafa dinletme olayını da yazıcam, zaten aklıma gelmişti!!! sonra benden çaldın falan demeyin:P o başka bir yazımızın konusu:P
şarkı isimlerini özenle seçtim. hep o isimlerle şarkı yapmak istedim aslında..=) çok teşekkür ederim efendim, bu yazıya yorum yapılmadan yeni yazı ekleseydim içim cız edicekti hep=)
Yorum Gönder